Değerli kardeşimiz,

Konuyla ilgili hadislerden biri şöyledir:

Hz. Aişe radıyallahu anha şöyle dedi: Benim şu evimde, Resulullah aleyhissalatü vesselamın şöyle buyurduğunu işittim:

“Allah’ım! Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara zorluk çıkaran kimseye sen de zorluk çıkar. Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara yumuşak davrananlara sen de yumuşaklık göster.”(Müslim, İmare 19)

Bu hadis, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin ümmetine beslediği derin şefkati pek güzel dile getirmektedir. Onun bu sözlerini duyarak okuyan herkes, mübarek kollarıyla bütün ümmetini kucakladığını ve onları yöneticilerine emanet ettiğini hisseder.

Demek ki idarecinin en başta gelen özelliklerinden biri, ümmet-i Muhammed’i sevmesi, onlara merhamet etmesi ve bütün işlerinde kendilerine kolaylık göstermesidir.

Ümmet-i Muhammed’e zorluk çıkaran bir idareciyi, Allah Resulünün bedduası iflah etmez. Eğer zalim bir idareci Müslümanlara kötü davrandığı için dünyada cezasını çekmezse, Allah Teâlâ ona tövbe etme fırsatı vermiyor demektir ki, bu durum o kimse için gerçekten bir felaket olur. Zira dünyada başını taşa vurup kendine gelemeyen, hatasını anlayıp ondan vazgeçmeyen kimse, cezasının tamamını ahirette çekecektir.

Ya Rabbi! Habib-i Ekrem’inin (asm) ümmetine merhamet buyur. Onları içinde bulundukları sıkıntılardan kurtar! Başlarına şuurlu idareciler getir! Şuursuzlarından muhafaza buyur. Başlarında bulunan şuurlu yöneticilerin de devamlarını nasip eyle. 

Buna göre:

– Peygamber Efendimiz (asm) ümmetini çok severdi. Onların incinmesini istemezdi.

– Bizi bu kadar çok seven Peygamberimizi (asm) bütün gönlümüzle sevmek ve onun izince gitmek bir vefa borcudur.

– İdarecilik görevi alan kimselerin, idare ettiklerine karşı anlayışlı ve şefkatli davranması gerekir.

– Kötü ve merhametsiz idarecileri Peygamber aleyhissalatü vesselamın bedduası iflah etmez. (Riyazü’s -alihin – İmam Nevevi Tercüme ve Şerh)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet