Değerli kardeşimiz,

Namazda, unutarak bir rüknün geciktirilmesi, tekrarlanması, bir vacibin terk edilmesi veya geciktirilmesi hâlinde; noksanlığın telafi edilmesi için sehiv secdesi yapılması vaciptir.

Namazların ilk oturuşunda Tahiyyat okunduktan sonra kalkılması gereken bir namazda “Allahümme salli ala Muhammed” diyen kişi İmam-ı Azam’a göre farz olan kıyamı geciktirdiği için sehiv secdesi yapar; böylece namazı tamam olur. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre bu durumda sehiv secdesi gerekmez (Kâsânî, Bedâi‘, 1/164).

Ayrıca verilen bilgiye göre, üç veya dört rekâtlı namazların son oturuşta teşehhüdü -sehven– terk etmek, secde-i sehiv gerektirir. İster selamdan önce ister selamdan sonra hatırlasın teşehhüdü okur ve selamdan sonra secde-i sehiv yapar. Bu vaciptir.

İlk teşehhüdün unutulması da böyledir, burada da istihsanen secde-i sehiv gerekir. (Kâsanî, el-Bedayı’, 1/167).

Bazı alimlere göre ilk ve son teşehhüd arasında bir fark yoktur. Hepsini veya bir kısmını terk etmek sehiv secdesini gerektirir. (bk. el-Bahru’r-Raik, 2/102).

Namazın son oturuşunda tahiyyatı iki kere okumanın sehiv secdesini gerektirmediğine dair alimlerin görüşleri de vardır. (bk. el-Bahru’r-Raik, 2/105).

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet