Değerli kardeşimiz,

Hz. Peygamber (asm) döneminde gayri müslim kadınların durumunu tam olarak şu anda söyleyecek durumda değiliz.

Bununla beraber, genel olarak onların da eskiden beri gelen geleneklere göre bir şekilde örtündüklerini söyleyebiliriz. Bugünkü gibi, açık-saçıklığın olmadığını söylemek mümkündür.

Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (asm)’in: “Açık-saçık olan bazı kadınları görmediğini” söylemesi, o zamanki kadınların bugünkü gibi açıkk-saçık olmadığını göstermektedir. İlgili hadis şöyledir:

“Ateş ehlinden / cehennem halkından iki sınıf var ki henüz görmedim: Biri; yanlarında inek/sığır kuyruğuna benzeyen sopalar/coplar bulunan, onlarla insanları döven bir topluluk. Diğeri ise;giyindiği halde açık olan (teni gösteren ince elbise giyinen veya bedenlerinin bir tarafı tamamen açık olan), erkeklere olan meyillerini yansıtan veya omuzlarını sallayarak, çalımlı (kötü kadınların yürüyüşüyle) yürüyen, başları bir tarafa meyleden develerin hörgücü gibi olan kadınlar. Bu kadınlar cennete giremez ve -kokusu şu kadar/çok uzak mesafeden alınabilen- cennetin kokusunu dahi koklayamazlar.”(Müslim, Libas, 125)

– İçki konusu ise, İslam’da içki hicretin 3. yılında; Uhud savaşından sonra haram kılınmıştır. Haram kılınmasından sonra, İslam toplumunda açıktan içki içen müminin cezası vardı. Ancak bu ceza gayri müslimler için geçerli değildi. Fakat, toplum düzenini bozacak her türlü yanlışa fırsat verilmemesi bir devletin görevidir.

Bununla beraber, İslam’da suçu sabit olmadığı sürece herkes masumdur. İster Müslüman olsun, ister gayri müslim olsun, kuvvetli şüphe olmadığı sürece hiç kimseye gizli olarak içki içerken suç üstü yapılmamıştır. Onun için kuvvetli ihtimalle gayri müslimler de bunu bildiği için içkiyi gizli olarak içmeyi tercih ediyor ve bir engelle de karşılaşmıyorlardı.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet