Değerli kardeşimiz,

Pandora’nın Kutusu, Yunan mitolojisinde geçen uydurma bir hikâyeye dayanan, insanların bilmeden sebebiyet verdiği kötülükleri simgeleyen bir kavramdır. Yani bildiğimiz anlamda bir kutu değil, burada kutuyu mecazi olarak anlamak gerekir.

Hikâyenin özeti şöyledir: 

Pandora, Yunan mitolojisinde bir kadın kahramandır. Ona bir kutu verilir ve ona bu kutuyu asla açmaması söylenir. Merakına yenik düşen Pandora, kutuyu açar ve içinden dünya üzerine birçok kötülük yayılır. Bu kötülükler arasında hastalıklar, kıskançlık, acı, açgözlülük, ölüm, sefalet ve umutsuzluk gibi insanlara zarar veren her türlü olumsuz duygu ve durum vardır. Ancak kutunun en dibinde “umut” kalır. Pandora kutuyu hızla kapattığı için, umut kutunun içinde kalmış ve dışarı çıkmamıştır.

İşte hikâye bu.

Başta da belirttiğimiz gibi Pandora, bir gerçeği dile getirmek için uydurulan bir hikâyeden ibaret.

Burada “Pandora’nın Kutusu”, insanların bilmeden ya da kontrol edemeyecekleri şekilde başlattıkları felaketleri simgeler. Mesela, bazen bir yalan, bir gıybet, bir iftira çok büyük felaketlere, kardeş kavgasına, hatta kan dökülmesine neden olabilir.

Aynı zamanda, ne kadar kötülük yayılmış olursa olsun, umudun her zaman bir şekilde var olduğu fikrini de içerir. Umudun varlığı, insanlığın en zor anlarda bile dayanma gücüne sahip olduğuna dair bir mesaj verir.

Mitolojinin vermeye çalıştığı mesajı, daha gerçekçi ve dosdoğru bir şekilde Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim’de Müslümanlara bildiriyor. Hem maddi-manevi kötülüklerden sakınma konusunda hem de Allah’tan asla ümit kesilmemesi gerektiği koşunda…

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet