Değerli kardeşimiz,

Elbette, imtihan ediyor. Çünkü Bakara suresi 155. ayetine göre, Allah’ın, kullarına korku ve kıtlık vermesi, mal, can ve mahsulleri eksiltmesi de birer imtihandır.

İnsanın başına gelen her şeyin bir yönü de imtihandır. İnsan hayatı boyunca, bolluk veya yokluk içinde kalabilir, sağlıklı iken hastalanabilir, sel, deprem, yangın gibi felaketlerle karşılaşabilir. Bütün bu durumlarda insanın en büyük dayanağı sabır ve tevekküldür, yani üzerine düşenleri hakkıyla yapma ve yapmaya devam etmektir, sonucu ne olursa olsun razı olmaktır.

Aksine bir davranış, insanı Allah Teâlâ’ya isyana ve nankörlüğe sürükler.

Nitekim Cenab-ı Hak bu konuda Yusuf suresinin 90. ayetinde şöyle buyurmuştur:

“…Doğrusu kim Allah’tan korkar ve düştüğü felâkete sabrederse; muhakkak ki Allah iyilik edenlerin mükâfatını boşa çıkarmaz.” 

Şu halde her musibette üzerimize düşenleri yapmak manevi cihad sevabı vereceği ve bir ibadet olacağı gibi, sonuca razı olup tevekkül etmek de yine ibadet sevabı verecektir.

Örneğin deprem, sel, yangın gibi felaketlerde zayi olan mallar sadaka sayılıp sahibine sevap kazandırırken, bu tür felaketlerde bedeni zarar görenler manevi gazi olur, vefat edenler de manevi şehit sayılırlar.

Demek ki, her Müslüman her ne olursa olsun her türlü bela ve musibetlerde önce gerekenleri yapmalı, üzerine düşenleri hakkıyla yerine getirmeli, sonsuz rahmet ve hikmet sahibi olan Rabbimize itimat edip razı olmalı, gönülden ona yönelmeli, “Vardır bir hikmeti ve rahmeti.” diyerek, huzur içinde olmalıdır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet