Değerli kardeşimiz,

Kuran’da bildirildiğine göre, Hz. Süleyman’a kuş dili öğretilmiştir.(bk. Neml 27/16)

Hz. Süleyman, kuşlardan meydana gelen ordusunda hüdhüdü göremeyince soruşturmuş, mazeret beyan etmezse cezalandıracağını söylemiş, çok geçmeden hüdhüd ortaya çıkarak Sebe diyarından haber getirmiştir. (bk. Neml 27/17, 20-28)

Hz. Süleyman’a başka hayvanların dili de öğretilmiştir. Ordusuyla birlikte karınca vadisine geldiğinde bir karınca diğerlerini uyarmış ve Süleyman’ın ordusu tarafından ezilmemeleri için yuvalarına girmelerini istemiş, bunu duyan Süleyman verdiği nimetler için Allah’a şükretmiştir. (Neml 27/17-19)

Bu ayetler, kuşların ve diğer hayvanların kendilerine mahsus bir dillerinin olduğunu göstermektedir.

Muhatap olan insanların “tesbih ve dua” etmekten anladıkları ne ise, ayetin mutlak ifadesinden de onun anlaşılması gerekir.

Şu hâlde, kuşlar ve diğer hayvanlar, “tesbih-suphanallah, tahmid-elhamdülillah, tehlil-la ilahe illah, dua” etmeyi kendi dillerinde terennüm ederler. Nitekim,

“Görmez misin ki, göklerde ve yerde olanlar, havada kanatlarını açarak süzülen kuşlar Allah’ı tesbih ederler. Hepsi duasını ve tesbihini bilmekte, Allah da onların bütün yaptıklarını bilmektedir.”(Nur, 24/41)

mealindeki ayette kuşların Allah’ı tesbih ettikleri, dua ettiklerine vurgu yapılmıştır.

Sizin hissettikleriniz de başka isimlerin zikirleri de olabilir…

Tesbih, Allah Teala’yı, kendine mahsus yüce sıfatlarıyla anmaktır, dar manada onu, yakışmayan sıfatlardan tenzih etmektir, her çeşit noksanlıktan uzak ve berî olduğunu ifade etmektir. İnsanlar ve melekler gibi şuurlu varlıkların bu bilince dayalı bir tercihle tesbih etmeleri mümkündür, vakidir.

Diğer canlı, cansız varlıkların tesbihi ise, hem hâl diliyle, varlık ve hareketlerindeki özellik ve incelikleri gözler önüne sermek, programlandıkları gibi davranmak suretiyle olmaktadır hem de Allah’ın kendilerine verdiği, bizim anlayamadığımız özel bir dil ile ifade edilmektedir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet