Değerli kardeşimiz,

Bu ifade, Allah’ın latif olarak yarattığı özel bir varlığı için nezakettir, iltifattır, değer vermektir.

Ayrıca kadınlar hakkında özellikle mahrem aile hayatıyla ilgili konularda konuşma adabını gösteren bir örnektir.

a) Kur’an-ı Kerim’in en önemli bir özelliği de insanların örfünde müstehcenlik imajını veren ifadeler kullanmaktan kaçınmış olmasıdır. Örneğin, iffet timsali Hz. Meryem’in dışında hiçbir kadınının ismini vermemiştir. Keza, Yusuf suresinde defalarca Hz. Yusuf’un ismine yer verildiği hâlde, Züleyha’nın ismine hiç yer verilmemiştir.

b) Kadınların dışkı yerinden ilişkiye girilmesinin caiz olmadığını anlatırken, konunun dal-budaklarını açmayarak, müstehcenlik mefhumunu zihinden en uzak bir konuma atan bu ifadenin seçilmesi, itirazı değil, Kuran’ın nazik ve nazenin üslubu karşısında secde etmek gerekir. 

c) Ayetin “Hanımlarınız sizin tarlalarınızdır.” mealindeki ifadesi çok kapsamlı, hükmü açıklayıcı ve müstehcenlikten uzak harika bir belagat örneğidir. Zira:

“Tarla” ifadesi ile kadınlara ters ilişkiye girmenin haram olduğuna işaret edilmiştir. Çünkü çocuk tohumunun ekildiği alan rahmin bulunduğu taraftır. 

Keza ayette “dilediğiniz şekilde tarlanıza girin / tohumu ekin” ifadesiyle çocuk tohumunun yeşerip sümbül vereceği tarlanın ekin alanına girmek, her taraftan mümkün ve meşru olduğuna işaret edilmiştir. 

Ayrıca, bu çok ilmi, pek derin, müstehcenliğe çok yatkın bir muameleyi böyle kaşığı yoğurttan çıkarır gibi, insanların akıl, kalp, zihin ve hayalinden uzaklaştırmak Kuran’a mahsus bir belagat örneğidir.

İlave bilgi için tıklayınız:

– Allah’ın kadınlara, sürülmesi gereken tarla ve memeleri yeni tomurcuklanmış kızlar, demesi uygun mu?

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet