Değerli kardeşimiz,

– Allah yanlış şeylerin ortaya konulmasına razı değildir.

“Allah kullarının küfre girmesine razı değildir.” (Zümer, 39/7)

mealindeki ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir.

Bu sebeple, bu tür günah ve küfre götüren işlerin yapılmasında kulların özgür iradeleri vardır. Bu durum, imtihanın bir sonucudur. Kimi Kur’an’ı inkâr eder; kimi onun mahluk olduğunu söyler; kimi onun emir ve yasaklarını çiğner ve hakeza!..

Bunların faturasını Allah’a kesmek ve “Kader formülü” içinde bir çözüm bulmaya çalışmak kanaatimizce isabetli bir yaklaşım olmaz.

– İman ve salih amellerin olduğu gibi, bütün küfür ve günahların varlığı da “imtihan sırrı”na bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

– Her konuda olduğu gibi, “halk-ı Kur’an” meselesinde de Kaderin bir cay-ı istimali ve bir parmağının olduğunu düşünebiliriz. O da altın ruhlarla bakır ruhları, elmas kalplerle kömür kalpleri, çelik iradelerle oynak iradeleri birbirinden ayırmaya yönelik bir ameliye olmasıdır.

İmam Ahmed b. Hanbel ve onun izinden gidenler, bu konuda olması gereken bütün erdemlerin bir indeksi haline gelmiş ve bu imtihanı hakkıyla başarmışlardır.

Muarızları ise, kömür ruhlarını nefs-i emmarenin dehlizinden kurtaramamış ve bu konudaki imtihanı kaybetmişlerdir.

İlave bilgi için tıklayınız:

– Kur’an mahluk mudur? Bu meseleden dolayı bazı mezhep imamlarına işkence …

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet