Değerli kardeşimiz,

1.Ferşi huruf kategorisine giren ve anlama etki eden okumaların tevatürlüğü konusu, aslında Kuran’ın tevatürlüğü ile açıklanabilir. Kuran’ın farklı okunmayan ayetleri için tevatür ne ise bunlar için de odur. Çünkü bu farklılıklardan birini tercih ve takip eden insanlar onu bir ayet olarak okumaktadır. Diğerini tercih eden kişi de aynı inançla kıraati gerçekleştirmektedir. Özellikle halk düzeyinde bunun bir alternatifi olduğu da çok fazla bilinmeden o toplumda takip edilen okumakla uygulanmaktadır.

Örneğin nunşizuha kıraatini okuyanlar da nunşiruha kıraatini okuyanlar da onu bir ayet olarak okumaktadırlar.

Netice itibariyle bu okumaların tevatürlüğü Kuran’ın tevatürlüğü ile aynıdır ki o da o ayetin bir parçasıdır.

2.Böyle bir karıştırma mümkün değildir. Çünkü ferşi farklılıklar hem sayısal anlamda çok büyük farklılıklar değildir hem de imamlar neticede farklı hocalardan okusalar da iki veya üç farklı okuyuş almaktadırlar. Yani kıraatlerin sayısı imam ve ravi sayısı ile eşdeğer değildir.

Demek ki, imam ve ravi sayısı kadar farklı okuyuş yoktur. Bir kelimede iki okuyuş vardır, birini bir grup diğerini de diğer grup tercih edip okumaktadır.

3. Kıraatler Hoca-Talebe ilişkisi bağlamında, isnad yöntemiyle, kıraat terminolojisiyle, icazet yöntemiyle aktarılmışlardır. Zaten belirli bir dönem sonra kitaplara da girerek aktarılmıştır.

Bu nedenle sağlam ve hassas bir nakil yöntemiyle günümüze kadar gelmiştir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet