Değerli kardeşimiz,

Deniz avının ve denizden gelen yiyeceğin helal olduğunu(1) ve buradan taze et yendiğini(2) ifade eden ayetlerle deniz suyuna dair bir soruya Hz. Peygamber’in (asm) verdiği, “Onun suyu temiz, meytesi (içinde ölen) helaldir.”(3) şeklindeki cevapla, haklarında özel hüküm bulunmayan konularda mübahlığın esas alınacağı ve pis şeylerin yenilemeyeceği gibi genel prensipler, suda yaşayan hayvanlara dair hükümlerin temelini teşkil eder.

Bu delilleri, kara hayvanlarıyla ilgili yaklaşımlarına paralel bir şekilde yorumlayan Hanefîler, deniz ürünlerinden sadece balık olanların helal olduğunu, midye, istakoz, karides gibi deniz hayvanlarının etinin yenmeyeceğini ve helal olmadığını ifade ederler.

Demek ki, deniz ürününün adının kedi, yılan, köpek, domuz olması değil, balık olup olmamasına göre hüküm verilir.

Buna göre, kedi balığı, köpek balığı, domuz balığı ve yılan balığı helaldir, yenir.

Şafi mezhebine göre ise, sadece balık olanlar değil bütün deniz ürünleri helaldir, yenir.

Hanefî ve Şafi mezheplerinin her ikisine göre de hem karada hem suda yaşayan kurbağa, kaplumbağa, yılan ve yengeç gibi hayvanlardan yılan zehirli, diğerleri de pis olduğu için yenmesi helal değildir.

Kaynaklar:

1) Mâide 5/96.
2) Fatır 35/12.
3) Ebû Davud, Taharet, 41; Tirmizî, Ṭahâret, 52.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet