Değerli kardeşimiz,

Öncelikle şunun bilinmesinde fayda vardır ki, İslam’da hayatın her anı, Allah’ın takdiriyle ve onun imtihanıyla şekillenir.

Kuran-ı Kerim’de de sıkça vurgulandığı gibi, insanlar bu dünyada Allah tarafından çeşitli şekillerde imtihan edilmektedirler.

Mesela, Allah, insanları hem zorluklarla, sıkıntılarla hem de kolaylıklarla, nimetlerle imtihan eder; bu aynı zamanda da kişinin sabrını, şükrünü, inancını, tevekkülünü ve karakterini geliştirir.

Kuran’da bu konuda birkaç ayet yer alır:

“Her nefis, önceden takdir edilmiş olan imtihanını mutlaka yaşayacaktır.”(Mülk, 67/2)

“Andolsun ki, sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmek suretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele!”(Bakara, 2/155)

“O, sizi yaratandır ve sizi, daha önce geçip gitmiş milletlerin başına gelen imtihanlarla sınar.”(Tahrim, 66/3)

Bu ayetler her olayın, bizim tercihimizle, ama Allah’ın kudretiyle şekillendiğini ve her şeyin bir amacı olduğunu hatırlatır.

Bu bakış açısıyla bakıldığında, sizin karşı cinsten birisini sevmeniz veya âşık olmanız, dini çizgiler dahilinde ise elbette ki günah değildir. Bunun için kendinizi suçlamayın. 

Ama o kişinin çeşitli nedenlerle size karşılık vermemesi sonucunda sizin takındığınız tutum bir imtihandır. 

Bu durumda bir Müslümana düşen şey kadere, hayrı ve şerri Allah’ın yarattığına inanıp sabırla karşılamaktır. Bu konuda en büyük teselliyi ise, Kuran-ı Kerim’de geçen şu ayette görüp tevekkül etmektir:

 “…Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır. Allah bilir, siz bilemezsiniz.” (Bakara, 2/216)

O kişiyi unutamamanız konusuna gelince:

Bazen, insanın kalbinde taşıdığı duygular, mantıklı veya akılcı olmasa bile bir şekilde derinleşebilir ve yıllar boyu devam edebilir. Nitekim çevrenin ve herkesin kötü kadın dediği birisine karşı duyulan sevgi ve aşk mantıklı değildir.

Bunun altında birçok psikolojik neden yatıyor olabilir.

Bağlanma İhtiyacı

İnsanların “unutamama” durumu genellikle bağlanma ihtiyacı, geçmişteki iyi anılar ya da olamayacak bir şeyin peşinden gitme isteği gibi psikolojik dinamiklerle bağlantılıdır.

Bağlanma ve Takıntı

Bazen birine bağlandığında, bu bağ sürekli bir takıntıya dönüşebilir. Özellikle reddedilmiş ya da ulaşılmamış bir aşk, kişinin kafasında daha büyük bir anlam taşır.

Geçmişin Özlemi

Zamanla, o kişiye dair eski anılar, ne yazık ki gerçekte olduğu gibi değil, daha idealize edilmiş şekilde hatırlanabilir. Bu da sürekli olarak akılda tutmaya neden olabilir.

Gerçekleşmemiş Bir Aşkın Hayali

O kişiye karşı duyduğun duygular yıllarca senin için “gerçekleşmemiş bir aşk” olarak kalmış olabilir. Bu durum da sizi, o kişiyi ve ilişkinizi hayal etmeye yöneltmiş olabilir.

Psikolojide “Zeigarnik Etkisi” olarak bilinen bir kuram var. Bu kuram temel olarak, insanların tamamlanmamış ya da yarım kalan görevlerle ilgili daha fazla düşünme eğiliminde olduklarını öne sürer ve zihin onu tamamlamak ister. Çünkü kurama göre yarım kalan bir iş, kişinin zihninde bir tür “gerilim” oluşturur. Bu gerilim, kişiyi o işi bitirmeye yönlendirir.

Dolayısıyla sizin de bu olayı unutamamanızın nedeni o kişiye âşık olmanız veya onu çok sevmeniz değil, beyninizin tamamlama ihtiyacıdır, hatta zorlantısıdır.

Bundan Kurtulmanın Yolu

Öncelikle yapılması gereken, yaşadıklarınızdan dünya ve ahiret hayatı için faydalı dersler çıkarmak ve de o defteri kapatmaktır. O kişiyle geçmişte yaşadığınız şeylerin, artık geride kaldığını ve o ilişkiyi değiştirmenin ya da yeniden canlandırmanın mümkün olmadığını kabul etmek çok önemli. Bu kabul, sizi içsel olarak rahatlatabilir.

Kapanış ise ancak, bir insanın hayatında bir şeyin sona erdiğini ve orada kalması gerektiğini anlamasıyla sağlanır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet