Kurban Bağışı

Kaderim böyleymiş demek doğru mudur?

Soru Detayı

– Doğruysa nerde ve nasıl kullanırız?

Değerli kardeşimiz,

İnsan iradesini ilgilendiriyorsa elbette hatalar, kusurlar bize aittir.

Kader, bir iman rüknüdür ve şöyle tarif edilir:

“Kader, Hak Teâlâ’nın, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak her şeyin, her şeyini ve her hâlini, zamanını ve mekânını, sıfatlarını ve özelliklerini ezelî ilmiyle bilip, ona göre, takdir etmesidir.”

Buna göre irademizle ya da iradesiz yaptığımız her şey kaderdir. Ancak kişi iradesiyle yaptıklarından sorumlu, irade dışı olanlardan ise sorumlu değildir.

“Kaderim böyleymiş!..” sözünü nerede kullanabiliriz?

“Manen terakki etmeyen avam içinde kaderin cây-ı istimali var. Fakat o da maziyat ve mesaibdedir ki, ye’sin ve hüznün ilacıdır. Yoksa maasi ve istikbaliyatta değildir ki, sefahete ve atalete sebeb olsun.”

“Manen terakki etmeyen avam” denilince bunun aksi zihnimizde şöyle canlanır: manen terakki eden havas zümresi, ermiş insanlar, evliya, asfiya. Bu kutlu zatların, bu seçkin kişilerin, bu hak dostlarının kader anlayışları bir başkadır. Onlar tam bir teslimiyet içindedirler. Çoğu işlerini ilâhî ilhamla görürler. Hazreti Mevlânâ, bu yüce insanların hâlini bir misâlle bize de hissettirmek ister. Denizde yüzen bir insanla, denize düşmüş bir cismin hareketini mukayese ederek şöyle der: “Birincinin hareketi kendindendir. İkincisini ise, deniz hareket ettirir.”

Bu özel bir durumdur. Biz genele dönelim. Yani, “geniş halk kitlelerinin kadere bakışı nasıl olmalı,” konusu üzerinde duralım. Nur müellifi, bu insanların musibetlerde ve maziye gömülmüş olaylarda kaderi hatırlamalarını tavsiye eder ve bunun faydasını da ümitsizliğe düşmemek ve gereksiz yere üzülmemek şeklinde belirler.

Mazide kaçırdığı fırsatlar için bir ömür boyu üzülüp dövünmenin insana hiç faydası yoktur, ama zararı kesindir. Böyle bir insan, maziyi kadere havale etmeli, “bunda da bir hayır vardır,” diyerek hayatını çileden, azaptan kurtarmalıdır. Bir kazaya uğramış ve yaralanmış kişi, “şöyle olmasaydı böyle olurdu yahut keşke falan firmanın otobüsüne binseydim,” gibi sözler sarf etmek yerine, bunu kaderin bir tecellisi bilmeli ve tedavi çarelerine bakarak sabretmelidir. Çünkü olay onun iradesi dışında meydana gelmiştir ve geri dönüş de imkânsızdır.

Ama insan, yaptığı isyanlar ve istikbâle ait olaylar hakkında bu şekilde düşünemez. Çünkü, işlediği günah için tövbe etme imkânına sahiptir. Öncelikle bu yola girmelidir. Aksi halde, isyana ve sefahate devam eder gider. Öte yandan, bu günahlar kul hakkına tecavüz şeklinde ortaya çıkmışsa, o kulun hakkının ödenmesi gerekir. İşi kadere yükleyip muhatabını mağdur edemez. Bunlar isyana örnek.

İstikbâle gelince, insan, kaderinin ne olduğunu bilmediğine göre, cüz’i iradesini kullanmak mecburiyetindedir. Üzerine düşen görevi yaptıktan sonra, tevekkül yoluna girebilir. Yoksa tembelce oturamaz.

İlave bilgi için tıklayınız:

– Kader konusunda detaylı bilgi verir misiniz?

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet

Gülistan Derneği - 7/24 Hizmetinizde

Gülistan Derneği olarak, ibadetlerinizi yerine getirirken size en güvenilir hizmeti sunmak için 7 gün 24 saat yanınızdayız. Her an ulaşılabilir olmayı hedeflediğimiz anlayışla, kurban bağışlarınızı Afrikada kesimini güvenle gerçekleştirebilmeniz adına her zaman yanınızdayız.

Kurban Fiyatlarımız:

  • Keçi: 1750 TL
  • Koyun: 2000 TL
  • Koç: 2250 TL
  • Büyükbaş: 15000 TL

Bizimle iletişime geçmek çok kolay! Sorularınız, bağışlarınız veya daha fazla bilgi almak için 0544 214 6652 numaralı telefondan bizimle her zaman irtibata geçebilirsiniz.

Gülistan Derneği olarak, kurban ibadetlerinizi en sağlıklı, doğru ve güvenli şekilde yerine getirmeniz için yanınızdayız. Güvenilir, şeffaf ve profesyonel hizmet anlayışımızla her zaman yanınızdayız.

Sizin için buradayız!


Kesim Videoları
Telefon
WhatsApp

Çerez Kullanımı

Kullanıcı deneyiminizi geliştirmek ve hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Web sitemizi kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz.

kurban bağışı
kurban bağışı