Değerli kardeşimiz,

İlgili hadis-i şerif şöyledir:

“Birbirinize haset etmeyiniz. (Almak niyetinde değilseniz) birbirinizin aleyhinde fiyatları kızıştırarak necş yapmayınız (aldatmayınız). Birbirinize buğuz etmeyiniz. Birbirinize sırt çevirip, dargın durmayınız. Birbirinizin pazarlığı bitmiş alışverişini bozmayınız. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olunuz. Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, sıkıntı anında onu kendi haline terk etmez. Ona yalan söyleyip aldatmaz. Onu küçük görmez (Üç defa göğsüne vurarak) Takva işte buradadır. Bir kimse Müslüman kardeşine hor baktı mı işte şerrin bu kadarı ona yeter. Müslüman’ın her şeyi canı, malı, ırzı Müslüman’a haramdır.”(Buhârî, Edeb, 7; Müslim, Birr, 4)

Burada işaret edilen göğüsten maksat kalptir. Ancak buradaki kalp, bedenimizi idare eden çam kozalağı şeklindeki kalp değil, ruhumuza ait olan kalptir, iç dünyasıdır, vicdanıdır, niyetidir, gayesidir, gönül gözüdür. Yani bedeni idare eden ruhudur ve o ruha ait olan bütün özellikleridir.

Takvanın dereceleri farklı olduğu için ona yüklenen anlamlar da farklı kategorilerde değerlendirilebilir. Bir tasnife göre takva şu üç merhaleden oluşur:

1. Allah’a (cc) şirk koşmaktan, küfür ve nifaktan korunmak.

“Allah, Resulünün ve müminlerin üzerine huzur ve güvenini indirdi. Onları takva kelimesine (Lâ ilâhe illallâh kelimesine vefâya) bağladı. Zaten onlar da buna layık ve ehil idiler. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (Fetih, 48/26)

ayetinde takva, tevhid ile eşdeğer kabul edilmiştir. (bk. Tirmizî, Tefsir, 48)

2. Büyük günahları işlememek, küçük günahlarda ısrar etmekle farzları yerine getirmektir.

“Eğer o memleketlerin halkı, iman edip (Allah’a karşı inkâr ve isyandan) sakınsalardı, elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluk (kapı)larını açardık.” (Araf, 7/96)

ayetinde sahih inanç ve bu inancın hayata tatbikine dikkat çekilmiştir.

3. Takva sahipleri kalbini Hak’tan meşgul edecek şeylerden arındırmalı, tüm varlığı ile Allah’a yönelmelidir.

Mümin, normal hayatını yaşayacak, her günahtan sakınacak, her ibadeti zamanında yerine getirecek, helallerden yeteri kadar faydalanacak, toplumun içinde olacak, faydalı işlerini sürdürecek ama bunları yaparken kalbini bağlamayacak, halk içinde Hak ile olacak.

Kulluğunu ihmal etmeksizin çalışacak bilimde, sanatta, ticarette, tarımda, kısacası her alanda ileriye gidecek ama gönlünü kaptırmayacak bunlara.

Parayı, serveti, makamı, şöhreti, hüneri, ilmi, sanatı Rabbiyle kendi arasına engel yapmayacak, bilakis vesile yapacak. Yani bunları onun adına kullanacak. Parayı kasada istifleyecek, makamı masada bırakacak, villayı arsaya kuracak, bunların kalbini istila etmelerine izin vermeyecek.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet