Değerli kardeşimiz,

Dünyada her şeyin sahibi olan Allah, insanlara yol göstermek adına meriyete koyduğu kanunlar mecmuasının oluşturduğu sebepler örgüsü vardır.

Maddi alanda olduğu gibi manevi alanda da bu sebepler geçerlidir. Örneğin, bir insan herhangi bir işte çalışırsa para kazanır. Çalışmayan kazanmaz. Şimdi bu tembel adam “Neden o kazanıyor ben kazanmıyorum, bu adalet midir?” diye sorması çok komik düşer.

Demek ki, “A, okudu doktor oldu, ben okumadım ama yine de benim doktor olmayışım bir adaletsizlik değil mi?” demesi ne kadar abes ise, manevi sebepler açısından Allah’a yaklaştıran sebeplere yapışmadan mertebeyi kazanmaya çalışmak ham hayaldir.

Bununla beraber, nice kalabalıklar içinde olup da Allah ile ünsiyet peyda eden kimseler olduğu gibi, tek başına olup da yine de bu ünsiyet ve kurbiyete yani manevi yakınlığa erişmeyen nice insanlar vardır.

Çünkü Allah ile beraber olmak, cismani bünyemizin değil, ruh, kalp gibi manevi bünyemizle alakalıdır. 

-Her şeye rağmen, Allah’ın kelamı olan Kur’an’da Allah’ın asla adaletsizlik etmeyeceğine dair ayetler varken, bir müminin -durum ne olursa olsun– böyle bir vesveseye kapılması iman şuuruyla bağdaşmaz.

İlave bilgi için tıklayınız:

– Allah bize şah damarımızdan daha yakın olduğuna göre, Ona …
– İbadetlerimizi Allah’a yakınlaşmak için yapsak ihlasımıza zarar gelir …
– Ayetlerde geçen “Allah’a dönme” ne demektir?

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet