Değerli kardeşimiz,

Her şeyden önce neden kanıt çok önemlidir? Bu yargı hangi mantıksal gerekçelere dayanmaktadır?

Bilindiği gibi kanıtlar indüksüyon ve analoji dediğimiz akıl yürütme biçimine dayalıdırlar.

“Tüme varım” asla mükemmel olamayan bir akıl yürütmedir. Örneğin suyun yüz derecede kaynadığı bilgisi, ancak belli koşullar ve deneyin yapıldığı mekânlarda geçerlidir. Tüm dünyada her mekân ve zaman ardışıklığında denenmiş bir olgu değildir.

Ancak biz sadece beşeri anlamda akıl yürütme biçimimiz böyle olduğu için, yaptığımız deneylerden tüm dünyada geçerlilik sonucunu çıkarırız.

Dolayısıyla son aşamada yaptığımız tüme varımkesin kanat bağlamında artık bir inançtır. Çünkü deney tamamlanmamıştır.

Şimdi inançlar konusunda da rasyonel akıl, yaptığı gözlemlere anlam yükleyerek bir analoji yapmaktadır.

Örneğin kendi yapıp etmelerimizin faili olarak kendimizi gözlemlememizden dolayı, evrende yapılan her şeyin de kendi aralarında mükemmel bir birlik oluşturmalarından hareketle bir yapıcısı olması gerektiğine analojik olarak ulaşmaktayız.

Eğer bu analoji bizim akıl yürütmemize dayalı olduğu için ret edilecekse, bu durumda yine bizim akıl yürütmemize dayalı deney ve tümevarımsal sonuçları da inkâredilmelidir.

İmanise inançtan ötede sezgisel ve dolayımsız bilgiye dayalıdır.

İlave bilgi için tıklayınız:

– Allah’ı eğer ispat ediyorsak, neden hala inanıyoruz?

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet