Değerli kardeşimiz,

İlk insan başka canlıların evrimleşmesiyle meydana gelmiş olamaz.Çünkü;

– Genetik yapısı böyle bir değişikliğe izin vermediği gibi,
– Allah da insanı doğrudaninsan suretinde ve en mükemmel şekilde yarattığını beyan buyuruyor.

Siz anne ve baba tarafından dedelerinizden ne kadar farklı iseniz, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem babamız veya dedemiz de şimdiki insanlardan ancak o kadar farklı idi.

Yeryüzünde 7-8 milyar insanın hiçbirisi diğerinin aynısı değildir. Hem maddî yapı itibariyle ve hem de mana yönü dediğimiz his ve duyguları yönünden farklıdır.

Günümüzde yaşayan insanlar birbirlerinden böyle farklı olduğu gibi, geçmişte yaşayan insanlar da böyle birbirinden farklıydı. Özellikle her işin insan bedeni ile görüldüğü zamanlarda, insanın kasları ve vücudu ona göre şekilleniyordu. Vücudun dış görünüşüne ait bu tip değişiklikler sadece o ferde hastır. Onun çocuklarına geçmez.

İnsanın illa ki daha aşağı yapılı varlıkların evrimleşmesiyle meydana geldiği şeklinde batıl ve hakikatsiz bir düşüncede niçin ısrar ediliyor, anlamak mümkün değil. Bu batıl felsefî düşünce Allah’ı inkâr edenlerin ileriye sürdükleri bir görüş.

Bu konuda en güvenilir kaynak Kur’an’dır. Çünkü Kur’an Allah’ın kitabıdır. İnsanın yaratan da Allah’tır. Allah ise, insanı en güzel şekilde yarattığını beyan buyuruyor. Bu konuda daha niçin tereddüde düşülüyor?

Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğuna inanmayanlar için de dinsiz birkaç felsefecinin sözünün arkasından gitmektense, günümüzdeki insanın yaratılışına bakıp dedesinin yaratılışı hakkında Kur’an’ın ifadesinin doğruluğunu rahatlıkla görebilir.

Her insan anne karnında tek hücreden yaratılıyor. Bir hücreden seni bu hale getiren, akıl, hayal, hafıza, endişe, merak, korku, muhabbet gibi duygularla süslendiren, sana sıhhat ve afiyet veren kimdir? 

Bu soruya ister istemez“Allah” diye cevap vereceksin. Çünkü başka izah yolu yoktur.

İşte seni bugün tek hücreden yaratan Allah, dün de Hz. Âdem babamızı çamurdan meydana getirdiği özden yaratmıştır.

Allah her şeye kadirdir.

Allah, insanın atası Hz. Âdem’i topraktan, cinleri de ateşten yarattığını beyan buyuruyor. İnsanın atasını ateşten de yaratabilirdi. Bu o kadar önemli bir konu mu ki devamlı insanı meşgul etsin?

Nitekim Allah her an sesten, ışıktan, karanlıktan ve manadan melek yaratıyor. İlk insanı bunların birisinden de yaratabilirdi.

Aslında şimdi insana düşen vazife, atasının veya dedesinin ya da kendisinin nasıl yaratıldığı değil, niçin yaratıldığını araştırmaktır.

Çünkü insanın bu dünyaya niçin gönderildiğini ve buradan da nereye gideceğini öğrenip ona göre hazırlıklı olması, hareket ve davranışlarını ona göre tanzim etmesi gerekiyor.

Zira bu davranışlarına göre ya taltif ve mükâfat göreceği veya tedip ve cezaya çarptırılacağı ebedî bir hayata namzettir.

İşte insanın alemini ve zihnini yakında gelecek olan bu ebedî hayat meşgul etmeli, ona göre hesabını yapmalıdır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet