Değerli kardeşimiz,

– Hz. Ali’nin niçin ikinci evlilik istemesinin özel bir hikmetini aramak isabetli değildir. Çünkü her insan gibi -o günkü Hicaz bölgesinde- gelenek olan birden çok evlilik yapmak, normal bir insani duygunun ürünü olarak algılanmalıdır.

– İlk eşinin Hz. Peygamber (asm)’in kızı olması, dinen ve ahlaken/oradaki gelenek bakımından Hz. Ali’nin ikinci bir evlilik yapmasına engel değildir. Çünkü ikinci evlilik, önceki eşin bir kusurundan kaynaklanmıyor, ona karşı -kasıtlı olarak- yapılan bir iş değildir.

– Ancak, Hz. Peygamber (asm) bu evliliğe razı olmamış, bu evliliğin kızı Fatıma’yı üzeceğini ve dolayısıyla -bir baba olarak- kendisini de üzeceğini düşünmüş ve onu üzmenin Allah katında haram olduğundan, Hz. Ali’nin mesul olacağını nazara alarak, ona da şefkat ederek “Kızımı üzen beni de üzer.” diyerek ona uyarıda bulunmuştur.

– Bununla beraber, Hz. Ali’nin ikinci evlilik yapmak istemesinin -kanaatimizce- en önemli bir sebebi Hz. Peygamber (asm)’in teşvik ettiği Müslüman neslin çoğalmasına katkı sağlamaktır. Hz. Fatıma’nın vefatından sonra yaptığı evlilikler ve bu evliliklerden doğan pek çok çocuğun olması, bunun bir göstergesidir.

Fetih suresinin son ayetinin işaretiyle, gece-gündüz ibadetle meşgul olan, harika bir zühd ve takva dairesinde bir hayat yaşayan Hz. Ali’nin bu evliliklerini “şehvet”le izah etmek mümkün değildir.

İlave bilgi için tıklayınız:

– Hz. Ali, Hz. Fatıma validemizin üstüne evlenmek isteyince …

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet