Değerli kardeşimiz,

Bir hata, ihmal ve kusur olmadığı hâlde, bir hayvanın, örneğin trafik kuralarına uygun hareket edildiği hâlde arabanın altına giren bir hayvanın ölümüne neden olmak gibi, bir durumda kişinin sorumlu olmayacağı söylenebilir. Buna üzülmek ve daha dikkatli olmak konusunda gayret etmek her vicdan sahibinin görevi olduğu gibi sadaka vermek, muhtaç hayvanlara yardımcı olmak da güzel olur.

Ancak, bir hayvanı kasten öldürmek hem Allah hakkına hem de hayvan hakkına girmek demektir. Böyle bir kimsenin hem tövbe etmesi hem de varsa bir cezası onu da çekmesi gerekir.

Hayvanlara zarar verenlerin cezaları, ülülemrin (meşru yöneticilerin) çıkaracakları kanunlara, istişare ile alacakları kararlara bırakılmıştır. (Yani had değil, tazir cezaları vardır.) İçtihatlar da oldukça farklıdır. Ama caydırıcı cezaların verileceğinde ittifak vardır.

Osmanlıların örfi hukukunda da hayvan haklarının korunduğu ve ihlal edenlere cezalar verildiğine dair bilgilere sahibiz.

Hayvanlara eziyet etmek veya İslam’ın meşru kıldığı şartlar dışında öldürmek haramdır.

Hayvan hakları İslam’da önemli bir yer tutar:

– Bir rivayete göre Hz. Peygamber (asm) Efendimiz şöyle buyurdu:

“Haksız yere bir serçe kuşunu veya ondan daha küçüğünü öldüren hiç kimse yoktur ki, Allah o yüzden onu hesaba çekmiş olmasın.”

“Hakkı nedir?” diye sorduklarında da: “Hakkı -başını koparıp atmak değil- onu boğazlayıp yemektir.” diye buyurdu. (bk. Nesai, h. no: 4349)

“Bir kadın, ölünceye kadar hapsettiği bir kedi yüzünden azaba uğradı ve bu sebeple cehenneme girdi. Hayvanı hapsettiğinde ona bir şey yedirmemiş, içirmemiş, yerdeki haşereleri yemesine bile izin ve imkân vermemişti.”(Buhârî, Enbiyâ, 54; Müslim, Selâm, 151) 

Bu iki hadisten de hayvanlara haksızlık etmenin günah olduğu ve cehennem azabını gerektirdiği anlaşılmaktadır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet