Değerli kardeşimiz,

İki günlük hapis korkusuyla çok sevdiği kötü şeyleri terk eden kimsenin, cehennem gibi bir zindanı nazara almaması mümkün değildir. Şayet böyle bir işte ısrar ediliyorsa, bu ısrar ya imanın zaafından ya gafletin kalınlığından ya cehaletten yahut da ahmaklıktan kaynaklanıyor demektir.

İnsanların ıslahına çalışırken, her şeyden önce tutum ve davranışımızla onu cezbedecek dürüstlük göstermeliyiz. Yani ışık gibi yanarak rol model olmamız gerekir.

Sözlerimizi bir vaz-u nasihat üslubuyla değil, bir arkadaş sohbeti şeklinde olmalıdır. Sözlerimiz doğrudan onu sert üslupla hedefe koymamalıdır.

Ayrıca, başka insanların bulunduğu yerde değil, yalnız ikimizin bulunduğu yerleri tercih etmeliyiz.

Maksadımız, onu bilgimizle büyülemek değil, samimi bir doktor gibi hastanın iyileşmesine vesile olmaktır.

Şunu da unutmamak gerekir ki, “Reçete doktordan, şifa Allah’tan…” demek gibi, yumuşak sözlerle, hikmetli ve ikna edici bir üslupla tebliği yaparken “Tebliğ bizden hidayet Allah’tandır.” gerçeği doğrultusunda hareket etmek, hidayeti dayatmaya çalışmamak gerekir. 

Rabbimiz hepimizi yanlış yollardan koruyup kurtarsın, hak yol olan Kur’an ve sünnet çizgisine göre hayatımızı tanzim etmemizi nasip müyesser eylesin, amin!

İlave bilgi için tıklayınız:

– Peygamberimizin tebliğ ve nasihat metodu nasıldı?

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet