Değerli kardeşimiz,

Bunu, “ayı görenin yapması gerekli” diye inanmamak, bu sebeple yapmayı sünnet saymamak ve başka zamanlarda da yapmak şartıyla yapabilirsiniz.

Dua etmek ibadettir, bu nedenle Allah’ın eserlerini görünce, onun sahibine dua etmek özellikle bazı ayetleri ve sureleri okumak güzeldir, Allah’ı hatırlayama, onun eserlerini tefekkür etmeye ve ona şükretmeye vesile olur.

Gökyüzüne bakınca, özellikle hilali görünce dua etmek eskiden beri Müslümanların yaptığı bir gelenektir. Bu konuda bazı hadis rivayetleri de vardır.

Örneğin, rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (asm) hilali gördüğü zaman şöyle dua ederdi:

(Allah’ım!) bu hilali bize emniyet/güven, iman, selamet ve İslam’ın kuvvetlenmesine vesile kıl. (Ey Hilal!) Benim de senin de Rabbin Allah’tır.(bk. Tirmizi, Daavat, 51; İbn Hanbel, 1/162; Hakim, 4/317)

Hadis âlimlerin genellikle bu rivayetin zayıf olduğunu belirtmişlerdir.

Bununla beraber, bu hadisi sahih kabul eden âlimler de vardır. Nitekim bu hadisi rivayet edenlerden biri olan Tirmizi bunun için “hasen ve garip” demiştir. (bk. Tirmizi, a.y.)

Keza Hakim de bu hadisi zikretmiş, fakat Zehebi sessiz kalmakla geçiştirmiştir. (bk. Telhis, 7767)

Buna göre, gökyüzüne bakarken, gök cisimlerini mana-yı ismiden ziyade mana-yı harfi penceresinden tefekkür etmelidir. Yani eserden müessire / sanat harikalığı üzerinden sanatkârın maharetine bakıp maşallah demek, yani yaratılmış olan gök cisimlerinin aynasında parlayan sonsuz ilim, nihayetsiz hikmet ve sınırsız kudret nakışlarını temaşa edip Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellilerine karşı secde-i hayret etmek gerekir.

Naklettiğimiz bu hadisin sonunda yer alan “(Ey Hilal!) Benim de senin de Rabbin Allah’tır.” cümlesinden bu dersi çıkarmak mümkündür.

“Belagat mukteza-yı hâle mutabakat” olduğuna göre, yapacağımız duaların aklen, kalben, hissen ilgili ortamın ontolojik nakışlarına uygun bir rotayı takip etmesi elzemdir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet