Değerli kardeşimiz,

İmamın kametin bitmesini beklemesi gerekmez. Müezzin “kad kameti’s-salâh” cümlesini söyleyince hem imam, hem cemaat namaza başlayabilirler.

İkamet okunurken câmiye giren kimse, eğer müezzin “hayye-alâ”ya gelmemişse, oturur, bu cümleyi okurken kalkar. Ayakta beklemesi bu bakımdan mekruh sayılmıştır.

Camide müezzin -imamlık görevini yürütüyorsa- ikamet okumaya başladığında imam ve cemaat, “hayye alâ’l-felâh” denilince kalkıp namaza dururlar. İmamlarımızdan üçü bu konuda görüş birliği halindedir. Sahih olan da budur. Ancak imam bu sırada cami dışında bulunur ve ikamet edilirken içeri girerken, geçtiği her saf ayağa kalkar ve mihraba gelinceye kadar camideki bütün saflar ayağa kalkımış olur. İmam ön taraftan -açık bir kapı bulunduğunda- içeri girecek olursa, tabii müezzin de ikamette “hayye alâ’l-felâh” cümlesine gelmişse, cemaat imamı görünce hep birlikte ayağa kalkıp imamla birlikte namaza dururlar. (Şemsülehnme El-Helvani – Serahsi – Şeyhülislâm Hâherzade Ebûbekir.)

Hem imamlık, hem müezzinlik görevi aynı şahıs tarafından yürütülüyorsa, müezzin ikameti bitirmedikçe cemaat yerinden kalkmaz. İkamet caminin dış kısmında yazlık namaz yerinde okunuyor ve imamlık görevi de aynı şahıs tarafından yürütülüyorsa, imam camiye girmedikçe cemaat yine yerinden kalkmaz.

Müezzinlik görevini yürüten ayrı bir şahıs ise, o takdirde müezzin “kad kameti’s-salâh” cümlesini söyleyince hem imam, hem cemaat namaza hazır bir vaziyette beklediklerine göre, imam bu sırada iftitah tekbîrini getirir, cemaat de ona uyar. Sahih olan da budur. (Şeyhülislâm Şemsüleünme El-Helvânî – El-Muhit / Radiyüddin Serahsi.)

(Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/167.)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet