Değerli kardeşimiz,

Her dua ibadettir, her ibadetin de sevabı vardır.

Kâfir olarak vefat edenler için affedilme duası yapılmaz,hayatta olan kâfirler için de hidayete ermeleri için dua edilir.

Vefat eden ve yaşayan bütün müminler için ise, her türlü dua edilebilir ve edilmelidir.

Duanın yerli yerince yapılması hidayet kavramına uygun seslendirilmesi önem arz eder. Mesela; “Allah’ım! Bütün insanları affet.” demek doğru değildir. Zira kâfirlerin affedilmesi için dua yapılmaz.

“İbrahim’in, babasının bağışlanması için yaptığı dua ise sırf ona verdiği bir sözden ötürüydü. Ama onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine belli olunca ondan uzaklaştı. İbrahim gerçekten çok duyarlı, yumuşak huylu biriydi.”(Meryem, 19/47)

mealindeki ayette kâfir olan en yakın akrabası için bile dua edilmeyeceğine vurgu yapılmıştır.

Ayet ve hadislerde duanın umumi olmasının önemine işaret eden ifadelerde sadece mümin olanlar söz konusudur.

Buna göre, “Allah’ım! insanlara hidayet ver, akıl-fikir ver.” sözü doğrudur. Çünkü herkes için hidayet istenebilir. Fakat “affetmek, rahmet etmek” gibi kavramların muhatapları ancak mümin kimseler olabilir.

Genel bir ifadeyle; “Bütün insanların ıslahı, imana gelmeleri, hidayete ermeleri” için dua edilebilir. Fakat “affedilmeleri” için dua edilmez. Müminler ise, her türlü imani güzelliklerin ve Kuranî özelliklerin kapsamına dahildir. Hidayet dairesi içerisinde “takvalı-daha takvalı, edepli-daha edepli, hayalı-daha hayalı, sabırlı-daha sabırlı vs.” gibi pekiştirilmiş vasıflarla müminlerin zikredilmesi güzeldir, duanın daha da makbul olmasına kuvvet verecektir.

Konuyla ilgili bazı ayet mealleri şöyledir:

“Bunlardan sonra gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla.” (Haşr, 59/10)

“Hem kendinin hem de mümin erkeklerle mümin kadınların günahlarının bağışlanmasını dile!” (Muhammed, 47/19)

“Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla!” (İbrahim, 14/41)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet