Değerli kardeşimiz,

Hayırlı şeylerde yarışmak ibadettir, kötü şeylerde yarışmak ise dalalettir, sapıklıktır. Bu konu ayette şöyle ifade edilir:

“İyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir.” (Mâide, 5/2)

Ayrıca, bir kötülüğe sebep olan kimse, hem kendi günahını hem de onu yapanın ve yapanların da bütün günahını almış olur. Peygamber Efendimiz (asm) bunu şöyle açıklar:

“Kim bir kimseyi hayra (hüdaya) çağırırsa, kendisine uyanların sevaplarının bir misli ona aittir. Bu sevap (kendisine uyanların) sevaplarından bir şey eksiltmez. Kim de sapıklığa (dalalete) çağırırsa, kendisine uyanların günahlarının bir katı ona aittir. Bu günah (kendisine uyanların) günahlarından hiçbir şey eksiltmez.”(Riyazu’s-Salihîn 20. bab. 174. hadis, s. 158, 161)

İnsanları Allah’ın varlığından şüpheye düşürmeye çalışan kimse, ya çok cahildir, bilmeden böyle yapıyor ya da kasıtlı olarak kendisi inanmadığı için başkalarının da imanlarını bozmaya çalışan bir haindir.

Bilerek yapan kimsenin amacı bellidir. Bilmeden böyle bir şey yapanların bu hareketlerinin altında şu sebepler yatıyor olabilir:

Birincisi: Söz konusu kişi, konuştuğu insanlardan daha bilgili olduğunu göstermek için garip şeyler söylemek ister. Bunların karşı tarafta nasıl bir etki yaptığını düşünemediği için, sırf gösteriş maksatlı söylediği “garip” sözlerinde muhataplarına böyle bir vesvese verebilir.

İkincisi: Muhatabını daha güçlü bir imana sahip kılmak için, kendi zihninde güzel bulduğu bazı sözleri samimi söyler, fakat bilmeden “kaş yaparken göz çıkarır”.

Üçüncüsü: Eskiden/çocukluğundan beri öğrendiği bazı hikayeleri din sanarak, onları bugünkü insanlara anlatmak suretiyle bilmeden yanlış yapabilir. Oysa, bu asrın idrakine takdim edilmeyen bir bilginin, yan etkileri çok olur.

Çünkü, hazmedilmeyen ilmi satmak, faydadan çok zarar verir. Bu gibi bilgiler gerçekte doğru da olabilir, fakat takdim şekli ve dozunun ayarlanması yanlış olduğu için “zehirli bala” dönüşür.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet