Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, dua ibadettir, ibadet ise sadece Allah rızası için yapılır ve neticesi de ahiret alemlerindendir.

Hiçbir ibadet boşuna olmadığına göre, hiçbir dua da asla boşuna olmaz. Örneğin bir namaz ibadetini yapmak ne ise, dua ibadetini yapmak da öyledir.

Şu halde biz dua ibadetini yerine getirmekle sorumluyuz.

Bela ve musibetlere gelince:

Allah mealen buyuruyor:

“Sana isabet eden her hasene Allah’tandır. Sana isabet eden her seyyie ise nefsindendir…”(Nisa 4/79)

Yani başımıza gelen her güzel şeyin sebebi Allah, başımıza gelen her kötü şeyin ve musibetlerin sebebi biz.

Allah bize musibetleri iki sebeple veriyor;

1. Mümin isek imanımızı imtihan etmek ve artırmak, mümin değilsek de Allah’ın varlığını tanıyıp ihtiyaçlarımızı karşılamaktaki aczimizi, fakrımızı anlayarak tövbe ederek imana gelmemiz için.

2. Mümin isek çekilen musibetlerin günahlarımıza kefaret olması için.

Bu musibetler başa gelmeden ve/veya geldikten sonra bize düşen Allah’a sabırla ve şükürle dua edip, sebeplere sarılarak O’ndan yardım istemektir.

Yani Allah bizi çeşitli şekillerde imtihan edecek ve bizim bu imtihan karşısında ne yaptığımızı görecek. İşte o noktada Allah bizden sabırla ve tevekkülle kendisine sığınmamızı istemekte.

Dolayısıyla her an şükür, sabır ve dua halinde olmalıyız; kulluğun gereği de budur.

Umarız ki Allah saydığımız bu sebeplere binaen bize hastalık gibi, mal kayıpları gibi musibet göndermez veya onları hafifletir.

Dua ise kulluğun olmazsa olmazıdır. Ayet-i kerimede şöyle buyurulur:

“Eğer duanız ve ibadetiniz olmasa, Rabbim size niye ehemmiyet versin?” (Furkan 25/77)

Şunu da unutmayalım ki bize göre musibet, belki Allah katında büyük bir ödüldür. 

Bizim tarafımızdan sığ bir bakışla nazar edince en büyük musibet ölümdür; oysa Kur’an müminler için ölümü büyük ve ebedi kurtuluş olarak gösteriyor.

İlave bilgi için tıklayınız:

– Duanın manası ve hikmeti nedir?
– Yarına sağ çıkalım diye dua etmek gereksiz bir dua mı?

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet