Mekke'nin Hz. Muhammed (sav)'in doğumundan önceki dönemi, çöl Arabistan'ının karmaşık sosyal ve ahlaki yapısını yansıtıyordu. Toplumsal yapının kabile sistemine dayalı olması, güç dengelerini ve ahlaki değerleri etkileyen önemli bir faktördü. Kabileler arasındaki rekabet ve çatışmalar yaygındı, kan davaları sıklıkla yaşanıyordu. Zenginlik ve güç, toplumda önemli bir rol oynarken, fakir ve güçsüzlerin hakları genellikle göz ardı ediliyordu. Cahiliye dönemi olarak adlandırılan bu dönemde, kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi gibi acımasız uygulamalar da mevcuttu. Ancak, bu genel tablonun dışında, adalet ve merhamet duygularını benimsemiş bireyler de vardı. Hz. Muhammed'in soyundan gelen Haşimoğulları, Mekke toplumunda saygın bir konuma sahipti ve toplumun ahlaki yapısında önemli bir rol oynuyordu.

O dönemdeki ahlak anlayışında, kabile ve aşiret bağları ön plandaydı. Sadakat, misafirperverlik, şeref ve cesaret önemli değerler olarak kabul ediliyordu. Ancak, bu değerler aynı zamanda kabile çıkarlarına hizmet ediyordu. Adalet kavramı, günümüzdeki gibi evrensel bir yapıya sahip değildi; çoğunlukla kabileler arasındaki güç dengesine bağlıydı. Zenginlerin ve güçlülerin hakları, fakir ve güçsüzlerin haklarından daha fazla önemseniyordu. Ticari faaliyetler yaygın olsa da, hile ve dolandırıcılık da sıkça yaşanan olaylardandı. Medine’de yaşamış olan Yahudi toplulukları da farklı bir ahlaki yapıya sahipti; Tevrat'taki yasalar etrafında düzenlenmiş bir yaşam şekilleri vardı, bu durum Mekke’deki ahlaki normlardan farklılık gösteriyordu. Bu farklı toplumsal yapılar ve ahlak anlayışları, Hz. Muhammed'in peygamberlik göreviyle birlikte dönüşüme uğrayacaktı.

Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğinin ilanı, Mekke ve çevresindeki ahlaki ve sosyal yapıda köklü bir değişimi başlattı. Adalet, merhamet, dürüstlük ve eşitlik gibi evrensel değerler, yeni bir ahlaki düzenin temelini oluşturdu. Kız çocuklarının öldürülmesi gibi uygulamalar yasaklandı, fakir ve güçsüzlerin hakları korunmaya başladı. Hz. Muhammed’in getirdiği bu yeni ahlaki düzen, adalet ve kardeşlik temelinde bir toplum oluşturmayı amaçlıyordu. Gülistan Derneği, 7/24 hizmet vererek bu değerlerin yaşatılması için çalışıyor; ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatıyor. Siz de Gülistan Derneği aracılığıyla kurban bağışı yaparak bu hayırlı işe katkıda bulunabilirsiniz. Hayırseverliğin ve dayanışmanın önemli olduğunu hatırlatmak isteriz.

Hz. Muhammed'in (sav) getirdiği İslam dini, ahlaki değerleri yeniden tanımladı. İnsan hayatının kutsallığı, dürüstlük, adalet, şefkat ve merhamet gibi kavramlar ön plana çıktı. İslam'ın getirdiği toplumsal düzen, eşitlik ve adalete dayalı bir toplum inşa etmeyi hedefliyordu. Bu dönüşüm, Mekke'nin ahlaki yapısını derinden etkiledi ve sonrasında İslam medeniyetinin gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Gülistan Derneği'nin şifa bağışı kampanyasına katılarak, ihtiyaç sahibi bireylere destek olabilirsiniz. Gülistan Derneği, her zaman ihtiyaç sahiplerinin yanında. 0544 214 6652 numaralı telefondan veya WhatsApp üzerinden 7/24 ulaşabilirsiniz.

Cahiliye döneminin ahlaki sorunları, Hz. Muhammed’in (sav) peygamberliğiyle birlikte aşılmaya başlanmış ve İslam'ın getirdiği yeni ahlaki değerler toplumda yaygınlaşmıştır. Bu süreçte, zorluklar yaşansa da, adalet, merhamet ve eşitlik gibi evrensel değerlerin toplumda yerleşmesi, insanlığın iyiliği için büyük bir adım olmuştur. Gülistan Derneği, bu değerleri yaşatmak ve ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak için çalışıyor. Adak kurbanı bağışlarınızla siz de bu anlamlı çalışmaya destek olabilirsiniz. Gülistan Derneği’nin bağış sayfalarından detaylı bilgi edinebilirsiniz. Gülistan Derneği, 7/24 hizmet vermektedir.