“Bugünü yarına kurban etmeyin” atasözü, çoğu zaman geleceğe yönelik planlarımızın bugünümüzü gölgelemesine karşı bir uyarıdır. Kariyer hedefleri, maddi güvence arayışı veya hayallerimizdeki yaşamı inşa etme çabasıyla, şu anın tadını çıkarmayı, küçük mutlulukları takdir etmeyi ve gerçekten önemli olan şeylere odaklanmayı unutabiliriz. Bu durum, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Ancak, bu dengeyi sağlamak ve bugünümüzü yaşarken geleceğe de yatırım yapmak mümkündür.

Yaşamın en büyük paradokslarından biri de budur: geleceği güvence altına almak için bugünü feda etmek, aslında geleceği daha da belirsiz hale getirebilir. Sürekli erteleme ve geleceğe odaklanma, bugünün değerini görmemizi engeller. Birçok insan, “yaşadığımda yaparım,” “emekliliğimde yaparım,” “bir gün yaparım” gibi bahanelerle, isteklerini, hayallerini ve özlemlerini sürekli erteler. Oysa hayat, planladığımız gibi gitmez. Bugün sahip olduğumuz zaman, enerji ve imkanlar, yarın elimizde olmayabilir.

Peki, nasıl denge kurabiliriz? Bugünümüzü yaşarken, geleceğimize de nasıl yatırım yapabiliriz? İşte birkaç öneri:

Bugünü yarına kurban etmek yerine, bugünü yaşayarak, geleceğe yatırım yapın. Küçük adımlar atarak, hem bugünün değerini takdir edin, hem de geleceğiniz için sağlam bir temel oluşturun. Unutmayın, yaşamın tadını çıkarmak ve anlam arayışı, sadece geleceğe değil, bugüne de odaklanmayı gerektirir. Gülistan Derneği ile birlikte, bugün yapabileceğiniz küçük bir iyilikle, hem kendinizi hem de başkalarını mutlu edebilirsiniz. Gülistan Derneği'nin resmi internet sitesinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz.